HABERLER
Taklit 2 Milyon Ürün
Haberlere Geri Dön
HERKES SUÇ EŞYASI
YÖNETMELİĞİ'NDEKİ İMHA UYGULAMASININ DEĞİŞMESİNİ
BEKLİYOR
Taklit ürünlerle mücadele konusu Türkiye’nin
kanayan yarası. Bu hem ekonomik kayıp, hem
Türkiye pazarına yatırım yapan yabancı markaları
küstüren bir sorun. Kasım 2016’da Habertürk’te
yayımlanan yazımda Hukukçu Vehbi Kahveci ile
yaptığım sohbete yer vermiştim. Kahveci, taklit
ürünlerin yakılarak imha edilmesinin bir başka
ekonomik kayba neden olduğunu, oysa bunların
Kızılay aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine
dağıtılarak bir şerden bir hayır doğacağını
söylemişti. “Markaları ikna etmek zaman aldı”
diyen Vehbi Kahveci, “Biz de yakılarak imha
edilen ürünlerin video kayıtlarını markaların
temsilcilerine gönderdik. Çok üzücü bir görüntü.
O zaman onay vermeye başladılar. Üzerindeki
markaları söküp başka bir marka dikeceğimiz için
ürünün orijinalini üretenleri rahatsız
etmeyecek. Kızılay da kabul etti” açıklamasını
yapmıştı. Vehbi Kahveci, taklit ürün konusunda
bir süredir çalışmalar yapan İstanbul Barosu
Fikri ve Sınai Haklar Komisyonu Başkan
Yardımcısı. 11-12 Aralık 2017 tarihinde
düzenlenen bir arama konferansı sonucu
oluşturulan çalışma raporunu geçtiğimiz hafta
Kalkınma Bakanlığı’na sundu.
Rapor, konunun çözümüne yönelik pek çok öneri içeriyor. Ama bence en çarpıcı olan, o tarihten bu yana, ürünlerin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması konusunda bir yasa değişikliğine gidilememiş olması. Raporun bu konuyla ilgili bölümünü aynen aktarıyorum: “Tüketici, ürünü alırken taklit olduğunu bilmektedir. Marka ürünün ucuz alınması, statü merakı nedeni ile yapılmaktadır. Tartışılması gereken, tüketicinin güçlü korumaya katılımının sağlanmasıdır. Tüketiciyi katılımdan uzaklaştıran husus, yakalanan ürünlerin imhası nedeni ile kaybedilen milli gelir ve duygusal yaklaşım olmaktadır. Elde edilen ürünlerin imhasının neden olduğu olumsuz bakışın önlenmesi için önerimizi şu şekilde açıklayabiliriz: Taklitle mücadelede elde edilen ürünlerden kamunun yararlanabileceği kısmının ihtiyaç sahiplerine döndürülmesinin sağlanması halinde tüketici rahatlıkla taklit satışını kabul etmeyecek ve illegal örgütlerin para kaynaklarının kesilmesine katkıda bulunacaktır.”
YÖNETMELİK ENGEL
Kahveci, depolar da mahkeme kararları nedeni ile imha edilerek müsaderesine karar verilmiş bulunan 2 milyonun üzerinde ürün olduğunu söyledi ve raporda da dile getirdikleri değişiklik önerisini tekrarladı: Suç Eşyası Yönetmeliği’nde tarif edilen metot ürünlerin imhası. Oysa bu yönetmelikte yapılacak bir değişiklikle bu ürünlerin imha edilmesi önlenebilir. Markalar ve Kızılay ile mutabakat sağlanmasına rağmen yönetmelik değişikliği gerçekleşmediği için bu konuda yol alamıyoruz. Kızılay da bu değişiklik için uğraşıyor. Yönetmelikte, “Sahte ürünler, marka sahiplerinin muvafakat vermesi durumunda ihtiyaç sahiplerine dağıtılabilir” şeklinde bir değişiklik yapılması yeterli.
TÜRKİYE’DE 1.3 MİLYAR $ SAHTE GİYSİ
Türkiye sahte ürün pazarının yaklaşık 17.2 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Sahte ürünlerin % 29’unu aksesuvar, % 27’sini saat, % 12’sini elektronik ve % 8’ini giyim eşyaları oluşturuyor. Bu veriden hareketle 1.3 milyar dolarlık bir taklit giysi üretiminden söz edilebiliyor.
DEPOLAR DOLU
Suç Eşyası Yönetmeliği, el konularn sahte markalı ürünlerin imhasını öngörüyor. Oysa Kızılay ve markaların temsilcileri, üzerinde marka görünmemesi koşuluyla bunların ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasında anlaşmaya vardı.
TÜRK MARKALARININ TAKLİTLERİ DE YENİ SORUN
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), düzenli olarak Türk markalarının yurtdışındaki yatırımlarına yönelik veriler paylaşıyor. 2017 Ekim ayı verilerine göre BMD üyesi 99 marka 110 ülkede 2 bin 2497 mağazası ve Türk tabelası ile hizmet veriyor. 12.112 diğer satış noktaları, (corner/ shop in shop) ile toplamda 14.609 satış noktası bulunuyor. Rapor “Artık Türk markaları da Türkiye’de korunmaya ihtiyaç duymaktadır” diyerek, bununla ilgili yaşanan bir soruna şöyle dikkat çekiyor:
MARKA ALGISINA SEKTE
Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Rusya’da kalitesi ile popüler olan Türk markalarının yine Türkler tarafından taklitlerinin yapıldığını, kalitesiz üretim nedeniyle marka algılarının bozulduğu bildirilerek bizden destek isteniyor. Gümrüklerde pek çok Türk markasının taklidine el konuyor. Ayrıca Uzakdoğu ülkelerinin kalitesiz üretimi ve lojistik uzaklığı nedeni ile Türkiye’de üretim yaptıran dünya markalarının üretim fazlası ürünlerinin izinsiz şekilde iç piyasaya sürülmesi yabancı markaları küstürüyor.
Esen EVRAN / Habertürk
Haberin Devamı İçin Tıklayınız:
http://www.haberturk.com/yazarlar/esen-evran/1786005-taklit-2-milyon-urun-yasa-bekliyor